ŞANLIURFA'DA KUTLAMALAR HIZ KESMİYOR
Cuma HÜNDÜR

KADINLARİN SEÇME VE SEÇİLME SERÜVENİ

Cuma HÜNDÜR
[email protected]

 
10 Aralık 2021 Cuma 15:36
Okunma: 780
Yorum YapYazdır
 

Sosyal medyada biz, kadınlara seçme ve seçilme hakkını İsviçre'den önce vermişiz ve kutlama paylaşımlarıyla da birbirimizi kutluyoruz, inanın hayret! ettim.

Bu ne tutarsızlıklarla yakın tarihimizden bile uzaklaşmışız..

Bu olaya el insaf denilir, ben seçim ve seçmeye toz konduramam, ama bu abartılı haberlere de el insaf derim.

Seçimde kadınlara gidin listemize oy verin emri verilmiştir denilse bu doğrudur amenna, yoksa bu olaya seçme ve seçilme hakkı verildi derseniz, büyük bir tarihi hatadır, iftiradır, buhtandır, günahtır.

Çünkü yakın döneme kadar zaten okuma yazma bilmeyen Nene ve Annelerimiz, yardım alarak imza yerine parmak iziyle eğemen gücün hazır listeleri için oy kullanırdı, bunu kim inkar edebilir.

kişilerin; kime, neye, niçin oy verdiği, kimi seçeceği iradesi zaten yoktu kimseyi de tanımıyorlardı.

Seçilme olayına gelince; el insaf! hangi kadın ben aday olacağım diye kendi iradesiyle başvurabilirdi, veya milletvekili olarak listeye konulmuştu veya Milletvekili olabilmişti.

Parti lideri istediği kişileri listeye yazar, Milletin efendisi diye kabul edilen slogana rağmen köylü, işçi, taşralı, mühafazakâr şehirli, bu milletin çoğunluğu olan kadın ve erkek zorunlu olarak sandığa giderek önceden belirlenmiş aday listesi için paşa, paşa oyunu onlar için kullanmak zorundaydı..

Tek parti döneminde milletvekilleri ne kadın, nede erkek seçilme ile değil, atamayla meclise gidiyordu. Yani seçilme diye bir olay yoktu.

Kimi isterlerse o vekil oluyordu. Hemde kesin seçiliyordu, çünkü farklı bir parti, farklı bir liste, farklı bir parti adayları zaten yoktu.

Seçme hakkı verildi, diye seviniyorsanız neyi kimleri seçiyordunuz peki?

Ben sayısalcı değilim lâkin Seçme, en az 2 seçenek varsa senin seçme hakkın vardır.

Tek parti, tek liste, tek lider, hattâ sandıkların üstü ve süslemeleri de tek partinin Simgesi veya bayrağiyla donatılarak halk bu donatılarla sandığa yönlendiriliyordu.

El insaf bu mu seçim, bu seçme?

Siz kadın veya erkek iradesi ğasp edilmiş olarak sadece oy kullanan bireydiniz.

Rejimin Bu seçim metodu alay konusu olunca, demokratik bir seçim yapıldığı izlenimini vermek amacı güdülerek farklı bir yöntem geliştirildi.

Ucube bir gelişmenin serüvenin sonucunu izlyelim ;

Rejimin istemi doğrultusunda CHP'li bir il başkanı olan merhum Menderes'e yeni bir parti kurma talimatı verilir.

Talimatla kurdurulan ve hasbelkader halka verilen bu bu yarı irade ile Demokrat parti 1950'den itibaren çok partili seçimle sandıklara yönelen kişilere ancak seçme ve seçim hakkı verildi.
Böylece kadınlara da verilen oy kullanma hakkı seçme ve seçim hakkına dönüştü.

Lâkin; seçilme haklarının kişilerin beyin devinimi ve kültürel düşüncesiyle orantılı olmadığını sanan malum sistem, batı kültürünün giysilerinin kanunla dayatarak Medeniyetler beşiği sanılan batılı ülkelerin uygarlık seviyesine ulaşacağını sanıyordu.

Bu tür değer yargılarla kişilerin beyin devinimi, kültürel sosyalleşme ve gelişimini zaten kabul görmezdi, çoğunluğu Müslüman olan bu ülkede başını örten kadının seçilme hakkı yoktu.

Sadece başı açık olan kadınlar bu haktan yararlaniyordu.

Nitekim bir keresinde başörtülü bir bayan, milletin özgür iradesiyle vekil seçilerek Meclise gönderildi.

Özgür iradenin ve beyinsel işlevlerin aksine tabu olarak kabul edilen o maddelerin kısır döngüsüyle tıkanmış hezeyanlarla "bu kadına haddini bildirin" emrine uyan malum Parti'nin vekilleri o seçilmiş kadını meclisten dışarı attılar, bu da yetmedi vatandaşlıktan çıkardılar.

-- Türkiye'deki "tüm kadınlara" tam olarak ( başı açık yada kapalı) seçme ve seçilme hakkı 80 yıl sonra 2014 yılında verildi.
Asıl "kadına seçme ve seçilme hakkı" buydu.
Evet bugün Komünist partinin adayları bile seçilmiyormu ?

Hani başörtülü kadınlar kendi devletine rejimine düşmanlık edeceklerdi. Şimdiye kadar kaç örtülü vekil Cumhuriyet in temel prensipleriyle çelişti suç işledi.

Sistemin aksaklıkları yok mu?

Doğal olarak vardır, ben de bazı uygulamaları eleştiriyorum, ama lütfen eğri oturun lakin, lütfedip gerçekleri araştırın yazın.

Asıl olay başörtüsü değildi, başörtünün Milletimizce mükedesata simge olarak kabul gördüğü düşüncesiyle bu simgeyi taşiyanları meclisin ve devletin dışında bıramaktı...

Yani; "Sezarın hakkını sezara" verelim..
Amac başörtü değildi.

 
10 Aralık 2021 Cuma 15:36
Okunma: 780
Yorum YapYazdır
(0 Yorum Yapıldı)Yorumlar
<p>Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.</p>
 
Yazarlar
Yazarlar RSS Beslemesi
 
 
Son 24 Saat
Haberler RSS Beslemesi
 
Lig Puan Durumu
 
Tak�mlar
O
G
B
M
P
1
Galatasaray
33
25
4
4
79
2
Fenerbahçe
33
23
5
5
74
3
Beşiktaş
34
22
8
4
74
4
A.Demirspor
33
18
9
6
63
5
Başakşehir
33
15
8
10
53
6
Trabzonspor
33
15
6
12
51
7
Konyaspor
33
12
13
8
49
8
Kayserispor
33
15
4
14
49
9
Karagümrük
33
11
11
11
44
10
Alanyaspor
34
11
8
15
41
11
Kasımpaşa
33
11
7
15
40
12
Ankaragücü
33
11
6
16
39
13
Antalyaspor
33
10
8
15
38
14
Sivasspor
34
10
7
17
37
15
İstanbulspor
33
10
5
18
35
16
Giresunspor
33
8
10
15
34
17
Ümraniye
33
6
9
18
27
18
Gaziantep FK
33
6
7
20
25
 
�ampiyonlar Ligi
 
UEFA Avrupa Ligi
 
Alt Lig
 
 
Anket
YEREL SEÇİMLERDE OYUNUZU KİME VERİRİSİNİZ?
ADAYA
PARTİYE
 
Namaz Vakitleri
 
  • �msak05:09
  • G�ne�06:47
  • ��len12:19
  • �kindi15:11
  • Ak�am17:31
  • Yats�18:57
 
Tarihte Bug�n
1812 - Osmanlı Devleti ve Rusya arasında Bükreş Antlaşması imzalandı, 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı sona erdi.
1830 - ABD Başkanı Andrew Jackson, Amerikan Kızılderililerinin yurtlarından çıkarılmasına ve başka yerlere sürülmelerine olanak tanıyan Yerli İskân Yasası'nı imzaladı.
1862 - Sayıştay kuruldu.
1902 - Bilim adamı Thomas Edison pili buldu.
1913 - Osmanlı'da ilk feminist örgüt sayılabilecek Teali-i Nisvan kuruldu.
1918 - Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu, 27 Nisan 1920'de SSCB tarafından ilhak edildi.
1919 - Mustafa Kemal Paşa, Havza'dan, sivil ve asker yüksek memur ve komutanlıklara, işgallere karşı çıkılan mitingler düzenlenmesini bildirdi.
1919 - İstanbul'da tutuklanan İttihat ve Terakki ileri gelenleri, Malta'ya sürgüne gönderildi. Bu ilk kafilede 66 kişi yer alıyordu. Sürgünler 20 Kasım 1920'ye kadar sürdü.
1928 - Bakanlar Kurulu, Millet Mektepleri açılmasını kararlaştırdı.
1930 - İnşası 2 yıl süren, New York City'nin önemli sembollerinden Chrysler Binası resmen açıldı.
1933 - Naziler Alman Komünist Partisi'nin bütün mallarına el koydu.
1937 - İngiltere'de Neville Chamberlain Başbakan oldu.
1952 - Yunanistan'da kadınlara seçme hakkı verildi.
1953 - Kore'de 28-29 mayıs savaşlarında Türk tugayı 155 şehit verdi.
1954 - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) en çok konuşulan diller arasına Türkçe'yi de aldı.
1959 - ABD tarafından uzaya gönderilen iki maymun sağ olarak Dünya'ya döndü.
1961 - Uluslararası Af Örgütü, Londra'da kuruldu.
1987 - Batı Alman pilot Mathias Rust küçük uçağıyla Sovyet hava koridorunu delerek Kızıl Meydan'a indi. Hava Kuvvetleri Başkomutanı Koldunov görevden alındı.
1992 - Türkiye ile Nahçıvan'ı birbirine bağlayan Ümit Köprüsü hizmete girdi.
1999 - 57'nci hükümet kuruldu. MHP, DSP ve Anavatan Partisi'nden oluşan koalisyon hükümetinde Başbakan Bülent Ecevit oldu.
1999 - Leonardo da Vinci'nin şaheseri Son Akşam Yemeği adlı tablo, 22 yıl süren restorasyon çalışmalarının sona ermesiyle İtalya'nın Milano kentinde yeniden sergilenmeye başlandı.
2002 - NATO, Rusya'yı sınırlı ortak ilan etti.
 
Ar�iv
 
 
Kurumsal

��erik

GÜNDEM

SİYASET

DÜNYA

Yukarı Çık