Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu’nun önünde her gün bir dram yaşanıyor.
Bir anne evladının bedenini teslim almak için bekliyor, bir baba son kez bakacağı yüzü görmek için sırada...
Yürekleri zaten paramparça; bir de yazın kavurucu sıcağında, kışın dondurucu yağmurunda saatlerce ayakta bekliyorlar.
Bu insanlar devletin vatandaşı, bu kurumlar da devletin eli, kolu.
Ama o eller uzanmıyor, o gölgelik hâlâ yapılmıyor.
Buradan Şanlıurfa Valiliği’ne, Şanlıurfa Belediyelerine, Sağlık İl Müdürlüğü’ne ve Sağlık Bakanlığı’na sesleniyorum:
Adli Tıp Kurumu’nun önüne yapılacak bir gölgelik sadece bir saçak değildir; insan onuruna saygının bir göstergesidir.
Bir milletin büyüklüğü, acılısına nasıl davrandığıyla ölçülür.
Oysa burada, kaybının acısını yaşayan insan, güneşte kavruluyor, yağmurda sırılsıklam oluyor.
Bu tablo, insan haklarıyla, vicdanla, insafla bağdaşmaz.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyoruz ama acının ortasında insan unutuluyor.
Bir gölgelik, bir sundurma, belki birkaç metre saçak…
Ama altında sığınacak bir insanlık nefesi var!
Yetkililerden ricamız değil, çağrımızdır:
Bu ayıbı birlikte kaldıralım.
Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu’nun önü, gölgeliksiz kalmasın.
Acıya biraz merhamet, biraz gölge verelim.
Bir gölgelik istiyoruz;
Belki de bir vicdan kadar…
Yetim URFALI
2025-10-23 14:29:12
Bu yazdıklarını yeni değil yıllardı var, yani yazdığınız kurumların başındakilerin döneminde değil önce ki dönemde de vardı ama Şanlıurfa'daki basın mensupları düğün ve siyasileri takip ettikleri için kimse dile getirmediler. Mutlaka sizin başınıza geldi ki farkına vardınız sayın HALİL ANUK bey