BİNLERCE UYUŞTURUCU HAP YAKALANDI
PINAR HOLT (Yazar | Davranış Bilimci )

ÖLMEK İSTEMİYORUM!

PINAR HOLT (Yazar | Davranış Bilimci )
[email protected]

 
27 Ağustos 2019 Salı 08:52
Okunma: 964
Yorum YapYazdır
 

‘O gün komşu çocuktan dayak yemiş, kafam kırılmıştı, ağlayarak eve gelmiştim. Annemin yaramı sarmasını beklerken, o da bana vurmaya başladı, söylemedik laf bırakmadı. Elime bir taş vererek ‘Gidip öcünü almazsan seni eve almayacağım’ dedi. Bende gidip annemin verdiği taşla çocuğun kafasını kırdım. İlk dersimi böyle aldım.’ 

Bu satırlar, Sait Çamlıca’nın Aile, Medya ve Şiddet adlı kitabından alıntı olup ceza evinde terör suçlusu bir mahkumun çocukluğuna ait hatırasıdır. Neden bu hikayeyi paylaştım? Çünkü, bu hikaye aslında kulaklarımızdan uzunca süre silinmeyecek o annnenin ‘Ölmek İstemiyorum!’ ve kızının ‘Anne Lütfen Ölme!’ çığlıklarının başlangıç noktasıdır.

Eğer kalıtsal bir rahatsızlığımız yok ise hiç birimiz şiddet eğilimiyle doğmuyoruz Sevgili Dostlar. Şiddet, aile ortamında ortaya çıkan, okul yıllarında devam eden, bireyin iş ve sosyal yaşamına kadar yansıyan, kişiliğinin bir parçası haline geliyor. Yani bu kişileri kendi içimizde kendimiz yaratıyoruz.

Türkiye’de her gün yüzlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı rapora göre 2019’un ilk yarısında 214 kadın cinayete kurban gitmiş. Bu, ülkemizde neredeyse her 20 satte bir kadın cinayeti olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan Emine Bulut, cinayetini konunun uzmanları hukuksal açıdan, sosyo-ekonomik açıdan, dini açıdan, ideolojik açıdan ya da psikolojik açıdan değerlendirip mutlaka bir çok yoruma ulaşabilirler. Boğazım düğümlenerek ve zorlanarak yazdığım 3. köşe yazım bu. Ben sadece yıllardır tek başına bir kız çocuğu yetiştiren bir anne olarak bir kaç tane öneri sorusu sormak istiyorum sadece:

-       Biz kadınlar, şiddet eğilimi olan, ruhsal problemleri olan kişilerle hiç bir şekilde iletişim halinde olmasak, onların ruhsal durumunu tespit ettiğimiz an var olan iletişimimizi koparsak, evliliğe kadar götürmesek, bizim için daha güvenli olmaz mı? 

-       Erkeğin gösterdiği kısıtlamaların sözel ya da fiziksel şiddetin bir sevgi gösterisi olmadığını kabul etsek, gerçek sevgive saygıyı tadmamıza vesile olmaz mı? 

-       Bir diğer kanayan yaramız kadınlar üzerine kurulmuş toplumsal baskı. Değerli anneler, babalar, şiddet gören yavrularımızı ‘Elalem ne der?’ diye kaderlerine tek etmesek, sahip çıksak, sonradan daha büyük acılar çekmemizin önüne gçmez mi? 

-       Çocuklarımızı yetiştirirken onlara özgüven, özsaygı değerlerini verebilsek, bu mutlu ve güvenli bir toplum oluşması için büyük bir adım olmaz mı? 

-       Çevremizde şiddete maruz kaldığına şahit olduğumuz kadın ve çocuklar için her birimiz elini cep telefonu kaydı yerine, taşın altına koymaya çabalasak, şu günlerde yaşadığımız cehennem azabından çok daha güzel günler görmemize sebep olmaz mı? 

-       Şiddeti daha çok tetikleyen dizi ve filmlerden kendimizi ve çocuklarımızı uzak tutsak, onun yerine bir sayfa kitap okumanın, öğrenmenin hazzını tatsak, hepimiz için daha yararlı olmaz mı? 

-       Eline taş verip, ‘Git öcünü al!’ demek yerine, annesine, kardeşine, arkadaşlarına, yaratılmış her şeye karşı vicdanlı çocuklar yetiştirmeye çabalasak, bugün sokakta yürürken gölgemizden korkar duruma düşmemizin önüne geçmez mi? 

-       Başta kendimiz ve ardından çocuklarımızın, insan davranışlarını anlayabilmemiz için temel psikoloji eğitimi almasını sağlasak, hepimizin geleceği için daha sağlıklı olmaz mı? 

-       Şiddet eğilimi, ruhsal problem olan bireyle konuşarak, tartışarak ya da düzelir diye sessiz kalarak, o kişinin bir adım daha ileriye gitmesine imkan tanımasak, bir uzman yardımı alması için destek olsak, aslında sadece bir suçluyu ve bir mağduru değil bütün bir toplumun kurtulmasına vesile olmaz mı? 

Bir annenin ve 10 yaşındaki yavrusunun çığlıkları, ülkemizde kanayan bu yaranın sesi oldu. Dileğim bu sesin unutulmaması, son olması ve en kısa süre içerisinde kalıcı yasal ve toplumsal düzenlemelerinin el birliğiyle hayata geçirilmesi. 

Sevgilerimle

 
27 Ağustos 2019 Salı 08:52
Okunma: 964
Yorum YapYazdır
(0 Yorum Yapıldı)Yorumlar
<p>Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.</p>
Yazarlar
Yazarlar RSS Beslemesi
 
 
Anket
YEREL SEÇİMLERDE OY VERME KRİTERİNİZ NE OLUR
ADAY ÖNEMLİ
PARTİ TERCİHİM ÖNEMLİ
FİKRİM YOK
 
Son 24 Saat
Haberler RSS Beslemesi
 
Lig Puan Durumu
 
Tak�mlar
O
G
B
M
P
1
Fenerbahçe
7
7
0
0
21
2
Galatasaray
7
6
1
0
19
3
Yukatel Adana Demirspor
8
5
2
1
17
4
Beşiktaş
7
4
1
2
13
5
Trabzonspor
8
4
0
4
12
6
Kasımpaşa
7
3
3
1
12
7
Atakaş Hatayspor
7
2
5
0
11
8
Çaykur Rizespor
7
3
2
2
11
9
MONDİHOME KAYSERİSPOR
7
2
4
1
10
10
Corendon Alanyaspor
8
2
4
2
10
11
BITEXEN ANTALYASPOR
7
2
3
2
9
12
Tümosan Konyaspor
7
2
3
2
9
13
EMS YAPI SİVASSPOR
7
1
4
2
7
14
MKE Ankaragücü
7
1
3
3
6
15
VavaCars Fatih Karagümrük
8
1
3
4
6
16
Gaziantep FK
7
2
0
5
6
17
SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL A.Ş.
7
0
4
3
4
18
Rams Başakşehir
7
1
1
5
4
 
�ampiyonlar Ligi
 
UEFA Avrupa Ligi
 
Alt Lig
 
S�per Loto
31.10.2019 Tarihli �ekili� Sonucu062224283446
 
 
�ans Topu
30.10.2019 Tarihli �ekili� Sonucu011030323403
 
On Numara
04.11.2019 Tarihli �ekili� Sonucu01102527293839404347484950515262646874757778
 
Namaz Vakitleri
 
  • �msak05:09
  • G�ne�06:47
  • ��len12:19
  • �kindi15:11
  • Ak�am17:31
  • Yats�18:57
 
Tarihte Bug�n
1840 - Napolyon Bonapart'ın cesedi St. Helene adasından Paris'e getirildi.
1872 - Dünya futbolunun ilk milli maçı Glasgow'da oynandı (İskoçya-0 İngiltere-0)
1909 - Osmanlı tarihiyle ilgili bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla Tarihi Osmani Encümeni kuruldu.
1919 - Fransa'daki seçimlerde kadınlara ilk kez oy hakkı tanındı.
1925 - TBMM kürsüsünün arkasındaki duvara Hakimiyet Milletindir yazısı asıldı.
1925 - Selahiyetsiz sarık ve ruhani kıyafet taşıyanların cezalandırılmasına ilişkin kanun çıktı.
1925 - Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun kabul edildi.
1930 - Paris'teki bir film şirketinin düzenlediği uluslararası ses yarışmasının Türkiye bölümü, Cumhuriyet gazetesince gerçekleştirildi. Yarışmaya katılan 38 kişiden Hudadat Şakir Hanım, 20 Jüri üyesinden 16'sının oyuyla Türkiye Ses Kraliçesi seçildi.
1931 - İktisadi Buhran Vergisi Kanunu kabul edildi.
1939 - Macar Devrimi'nin önderi Bela Kun, Ukrayna'da kurşuna dizildi.
1948 - Alman Komünist Partisi, Berlin'in Sovyetlere ait bölümünde şehir hükümeti oluşturdu.
1952 - ABD'nin çift projektör kullanılan ilk 3-Boyutlu renkli filmi Bwana Devil ABD'de ilk kez gösterildi.
1952 - ABD ilk hidrojen bombasını Eniwetok Adası'nda patlattı.
1962 - Birleşmiş Milletler'in genel sekreterliğine Birmanya'lı (diğer adlarıyla Myanmar veya Burma) eğitimci U Thant seçildi. U Thant, kurulduğundan bu yana B.M.'in 3.cü genel sekreteri oldu.
1967 - Güney Yemen Halk Cumhuriyeti kuruldu.
1973 - Anadolu, Çukurova ve Dicle üniversiteleri kuruldu.
1974 - Etiyopya'da 3.2 milyon yıl önce yaşamış bir insanın iskeleti keşfedildi, buna Lucy (Australopithecus) adı verildi.
1979 - Kurumlaşmış Irk Ayrımcılığı Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Uluslararası Sözleşmesi kabul edildi. Türkiye sözleşmeyi onaylamadı.
1982 - Dünya'nın bugüne kadar en çok satan albümü, Michael Jackson imzalı Thriller yayınlandı.
1988 - Tek tip elbise giyilmesine karşı cezaevlerinde yapılan açlık grevleri, beş cezaevinde anlaşmaya varılması üzerine sona erdi.
1990 - Zonguldak'ta 43 bin maden işçisi greve başladı.
1997 - Genel nüfus sayımı ve seçmen yazımı gerçekleştirildi. Türkiye'nin nüfusu 62 milyon 865 bin 574 olarak belirlendi.
1999 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi PKK lideri Abdullah Öcalan için verilen idam cezasına ihtiyati tedbir kararı aldı. Mahkeme, Strazburg'daki yargılama sonuçlanana kadar infazın ertelenmesini istedi.
 
Say�sal Loto
02.11.2019 Tarihli �ekili� Sonucu062931324445
 
Ar�iv
 
 
Kurumsal

��erik

GÜNDEM

SİYASET

DÜNYA

Yukarı Çık