İran-İsrail Savaşına Doğru Giderken, Biz Hâlâ Ofsaytı Tartışıyoruz!

HALİL ANUK

HALİL ANUK

Ortadoğu’da barut kokusu arttı, gökyüzü yeniden füzelerle kararıyor. İran ile İsrail arasında adım adım gelen bir savaşın ayak sesleri işitilirken, biz hâlâ Galatasaray mı hak etti, Fenerbahçe mi mağdur oldu tartışmasındayız!

Evet, memleketin dört bir yanında kahvehaneler, dost meclisleri, sosyal medya grupları dolup taşıyor. Ama konu ne? Filistin’de dökülen kan mı? Lübnan’daki gerilim mi? Hayır! Konu hâlâ Acun Ilıcalı’nın Fenerbahçe yönetiminden neden ayrıldığı… Konu hâlâ TFF’nin yanlı hakem kararları…

Bu milletin gündemini kim bu kadar ustaca dağıttı?

İran ile İsrail’in çatışması, sadece iki ülkenin değil, tüm bölgenin kaderini belirleyecek kadar büyük bir krizdir. Ve bu kriz, Türkiye’nin sınırına dayanmış durumdadır. Ama biz ekran başında transfer dedikodusu kovalamaktan, “üçüncü forvet kim olacak” tartışmaktan bu gerçeği görmek istemiyoruz.

Televizyonlarda sabahlara kadar süren spor programları, aslında büyük bir uyuşturucunun adıdır. İnsanların beyinlerine futbol yoluyla enjekte edilen bu suni gündem, hakikatle yüzleşmemek için bir kaçış alanı haline gelmiştir. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş… Elbette bu kulüpler değerlidir. Ama şu soruyu artık açık açık sormak zorundayız:
Bir milletin vicdanı, ahlakı, bilinci düşerken, bir futbol takımının şampiyon olması neyi değiştirir?

Acun Ilıcalı’nın Fenerbahçe’den ayrılması, bu ülkede İran-İsrail savaş ihtimalinden daha fazla gündem oluyorsa, ortada çok büyük bir ahlaki çöküş vardır.
Acun, yıllardır ekranlarda ahlaki değerlerimizi yarışma adı altında ayaklar altına alan programlarıyla toplumu şekillendirdi. Survivor yarışmasını yönetmek kolaydı belki ama, 100 yıllık bir camianın yükünü taşımak o kadar kolay olmadı. Sezon bitti, Fenerbahçe kupasız, yönetim darmadağın ve biz hâlâ “neden olmadı”yı tartışıyoruz!

Bu milletin gerçek gündemini hatırlaması gerekiyor. Sınır ötemizde savaş çıkmak üzere… Siyonist İsrail, yıllardır kanla besleniyor. İran ise meydan okuyor ama sahaya inmediği sürece söylediklerinin bir hükmü kalmıyor. Amerika ise perde arkasında bu ateşi körüklüyor. Herkes plan yapıyor, herkes tetikte. Biz ise hâlâ ofsaytı tartışıyoruz.

Sahi, bu millet bir sabah füzeyle uyanırsa…
Yine TFF’ye mi küfredecek?
Yine VAR kayıtlarını mı bekleyecek?

Bu yazı bir uyarıdır… Bir çağrıdır… Uyuyan dev artık uyanmalıdır. Ekranlara esir olmaktan, sanal kavgaların parçası olmaktan vazgeçmeliyiz. Çünkü gerçek savaş, kapımızda duruyor.

Allah'ım…
Zulmün her türlüsüne karşı sesimizi yükseltebilmeyi,
Ekranların değil, vicdanların peşinden gitmeyi bize nasip eyle.
Gazze'de ağlayan çocuklara, bombalar altında can veren bebeklere karşı duyarsız kalmaktan sana sığınırız.
Futbolun değil, feryatların sesiyle uyanan bir ümmet olalım.
Siyonizmin oyunlarına karşı bilinçli, fitnelere karşı uyanık, kardeşliğe karşı sadık kalmayı bizlere lütfet.

Ey Rabbimiz…
İran’ın meydan okuması, İsrail’in vahşeti arasında ezilen mazlumlara yardım eyle.
Bu milleti, ekran başında değil, secde başında buluştur.
Bizi gündemlerle oyalayanların maskesini düşür.
Gerçeğin ve hakikatin yanında dimdik durmayı, dünya bize sırt çevirse de doğruyu söylemeyi nasip et.

Ey milletim…
Futbol bitecek.
Sezon kapanacak.
Şampiyon değişecek.
Ama Gazze’deki acı, Şam’daki yetim, Kudüs’teki mahzun çocuk yerinde sayacak.
O yüzden artık silkelenme zamanı.
Ekrandan değil, kalpten konuşma zamanı.
Futbolda değil, hakikatte birlik olma zamanı!

Şimdi yüksek sesle soralım:
Biz kimin safındayız? Ekranların mı, mazlumların mı?



18 Haziran 2025 �ar�amba 10:43

http://www.urfa63haber.com/yazar/iran-israil-savasina-dogru-giderken-biz-hl-ofsayti-tartisiyoruz-1073.html