İSRAİL TV'SİNDE TÜRKİYE'YE AÇIK TEHDİT: "TÜRK ASKERİ GAZZE'YE GİRERSE YENİ BİR MAVİ MARMARA YAŞANIR"
Hatice URAL IZGÖRDÜ

SAHİ NE OLDU BİZE BÖYLE

Hatice URAL IZGÖRDÜ
[email protected]

 
28 Ekim 2017 Cumartesi 12:20
Okunma: 1149
Yorum YapYazdır
 

Düşünüyorum da ne güzeldik biz eskiden yürekler iç içeyken herkes iç içe birlik beraberlik içinde komşusunun derdiyle üzülür mutluluğuna da sevinirdi Evlerde birbirine bitişik damlar yan yana yani istesen mahallenin bi ucundan öbür ucuna gidilirdi. Akşam üstleri damlar sulanır süpürülür yataklar dama taşınır aynı saatlerde komşuların çoğu damlarda kısaca sohbet edilirdi. Gün içinde yapılanlar anlatılır, yarın ki yemek tüyoları alınırdı.

Dama serilen kilimlerin üzerine sofralar serilir evin büyükleri baş tarafta yerini alırdı. Ya çocuklara ne demeli sokaktan zorla alınır eli yüzü yıkanır daha yemek ağzındayken boynu bükülür yer tahtası yataklara uzatılır mutlu uyurlardı.

Şimdiki gibi üzerine bombalar yağdırılarak korkudan uyumazlardı. Acıyı, mutluluğu paylaşırken bile çok zariftik biz ,mahallede biri ölse herkes evini açar taziye için kimin evi müsaitse büyükse orda yapılırdı. Bir kaç kişi yemeklerden sorumlu olur köyün veya mahallenin büyükleri en az 3 gün orda kalır hane halkına teselli verir, gelen misafirlere yer gösterir hoş geldin yapar sahiplenirdi acısını.

Ya komşular ölü sahibinden utanırdı. Günlerce çamaşır yıkamaz, televizyon açmaz, hamama düğüne pikniğe gitmez , makyaj yapmaz ve renkli yeni gezmelik kıyafet giymezlerdi. Hatta taziye sahibi aynı kıyafeti gece yıkar kurutur yine giyer ölüsünün 40'ı çıkana kadar değişmezdi.. Bizim evi hatırlıyorum da damı yoktu.

Çardak lı 2 odadan oluşan önünde balkon gibi bir yer vardı. Çok büyük değildi Urfa da hayat denirdi ki gerçekten hayat vardı. Avlusunda tahtlarda yatardık. Babam memurdu bu yüzden akşam yemeklerimiz hep aynı saatlerde olurdu. Yemekten kalkar kalkmaz dedemle ninem bize gelirlerdi. Yemekten sonraki çayla beraber babamın kitap okuması başlardı arkası yarın gibi. Bu sürekli böyleydi.

Hemen hemen her gece ne kadar sürer görmez çok geçmeden uyurdum. Sadece okuma adına tek hatırladığım Battalgazi kitabında çok az olan atlılar savaşmak için gelirken dallardan atlarına kanatlar gibi bağladıkları tozu dumana katarak gelirken düşmanın korkup kaçtığıydı. Ayrıca teyzemler de bize yakın otururlardı ama dedemler bizi hep tercih ederlerdi. Babam küçük bir bahçe yapmış avlunun köşesine ve o zamanlar görülmemiş değişik açan çiçeklerden donatmıştı.

Gelin tacı, saat çiçeği ve Japon gülü vardı. Küçük ve özenerek yapılan bahçenin kenarına renkli floresan yani şimdiki Led ışıklar gibi ışıklandırmıştı. İçine de bana büyük bir salıncak yapmıştı. Evin etrafını nezih bir kafeteryayı andırır şekilde ışıklandırmıştı. Öyle evimize herkes istediği saatte gelemezdi. Babam disiplinli seviyeli olduğu için mahalleli çekinirdi ama resmi bir işleri olduğunda babama sorarlardı mutlaka. Ayrıca bana da sokakta oynamak yasaktı. Hatta arkadaşım Keziban’a imreniyordum.

Babasının kamyonu vardı işe gittiğinde bir kaç gün eve gelmezdi. Keşke benimde babam şoför olsa derdim . Ne güzel sokakta oynardım diye çokta içimden geçirmedim değil . Keziban’ in babası her hafta sonu kamyonunu mahallenin meydanına getirir herkes eşyasını alır kamyona binerdi pikniğe gidilirdi. Menfaatsiz, çıkarsız sevgiyi yürekten verirken arkadaşımın babasının kocamandı yüreği.

Yardımlaşmanın ne demek olduğunun bilincini arar olduk. Bugün bile halen Urfa da kalan komşularımızla görüşüyor hasretle kucaklaşıyoruz. Gördüğümüzde günümüzdeki deyimiyle sanki doğal katkısız organik gibi ve geçmişimle beraber beni anamı babamı biliyor kendilerinin bir parçası olarak görüyorlar.

Sonuç olarak Bir lokma ekmeği bölüşürken, komşularımızın yanından selamsız sabahsız geçmezken, Sevmek ve sevilmek ayaklar altına alınmamışken Ne Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden...! Şimdiye bakıyorum biz niye böyle olduk diye düşünmeden edemiyorum. Artık kimse kimseyi sormuyor, samimi değil, neme lazımcılık ,aman benim derdim başımdan aşmış birde onumu düşünemem vs. Çok tasvip etmesem de biz eskiden daha güzeldik çünkü Urfa’nın usulü buydu. Sahi ne oldu bize böyle ?.....  

 
28 Ekim 2017 Cumartesi 12:20
Okunma: 1149
Yorum YapYazdır
(0 Yorum Yapıldı)Yorumlar
<p>Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.</p>
Yazarlar
Yazarlar RSS Beslemesi
 
 
Anket
YEREL SEÇİMLERDE OY VERME KRİTERİNİZ NE OLUR
ADAY ÖNEMLİ
PARTİ TERCİHİM ÖNEMLİ
FİKRİM YOK
 
Son 24 Saat
Haberler RSS Beslemesi
 
Lig Puan Durumu
 
Tak�mlar
O
G
B
M
P
1
Fenerbahçe
7
7
0
0
21
2
Galatasaray
7
6
1
0
19
3
Yukatel Adana Demirspor
8
5
2
1
17
4
Beşiktaş
7
4
1
2
13
5
Trabzonspor
8
4
0
4
12
6
Kasımpaşa
7
3
3
1
12
7
Atakaş Hatayspor
7
2
5
0
11
8
Çaykur Rizespor
7
3
2
2
11
9
MONDİHOME KAYSERİSPOR
7
2
4
1
10
10
Corendon Alanyaspor
8
2
4
2
10
11
BITEXEN ANTALYASPOR
7
2
3
2
9
12
Tümosan Konyaspor
7
2
3
2
9
13
EMS YAPI SİVASSPOR
7
1
4
2
7
14
MKE Ankaragücü
7
1
3
3
6
15
VavaCars Fatih Karagümrük
8
1
3
4
6
16
Gaziantep FK
7
2
0
5
6
17
SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL A.Ş.
7
0
4
3
4
18
Rams Başakşehir
7
1
1
5
4
 
�ampiyonlar Ligi
 
UEFA Avrupa Ligi
 
Alt Lig
 
S�per Loto
31.10.2019 Tarihli �ekili� Sonucu062224283446
 
 
�ans Topu
30.10.2019 Tarihli �ekili� Sonucu011030323403
 
On Numara
04.11.2019 Tarihli �ekili� Sonucu01102527293839404347484950515262646874757778
 
Namaz Vakitleri
 
  • �msak05:09
  • G�ne�06:47
  • ��len12:19
  • �kindi15:11
  • Ak�am17:31
  • Yats�18:57
 
Tarihte Bug�n
1600 - Osmanlı ordusu, Macaristan'ın Kanije Kalesi'ni fethetti.
1746 - New Jersey Koleji kuruldu. Bu okulun adı 1896 yılında Princeton Üniversitesi olarak değişecektir.
1784 - Rusya, Alaska'nın Kodiak Adası'nda bir koloni kurdu.
1836 - Sam Houston törenlerle Texas Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı oldu.
1919 - Amasya'da, Mustafa Kemal Paşa ile İstanbul Hükümeti'nin Bahriye Nazırı Salih Hulusi Kezrak arasında Amasya Protokolü imzalandı
1931 - Amerikalı mafya lideri Al Capone vergi kaçakçılığı gerekçesiyle 11 yıl hapis cezası aldı.
1937 - Tunceli bölgesinde 21 Mart gecesi başlayan ayaklanma bastırıldı. Dört yıl için çıkarılan Tunceli'nin İdaresi Hakkında Kanun, çeşitli eklerle 1947'ye kadar sürdü.
1938 - Chester Carlson fotokopiyi icat etti.
1947 - ABD yardımının ilk partisi İskenderun Limanı'na geldi. İlk malzemelerle İstanbul-Ankara karayolunun yapımına başlanacağı açıklandı.
1953 - Laos Fransa'dan bağımsızlığını ilan etti.
1957 - ABD Vietnam'da ilk zaiyatlarını verdi.
1962 - ABD Başkanı John F. Kennedy, Küba'da Sovyet füzeleri olduğunu açıkladı. Amerikan donanması Küba'yı ablukaya aldı. Füze krizi dünyayı nükleer savaş tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
1964 - Jean-Paul Sartre Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı ama ödülü geri çevirdi.
1967 - Apollo 7 uzay aracı Dünya yörüngesinde 163 kez döndükten sonra güvenli bir şekilde Atlantik Okyanusu'na indi.
1972 - THY'nin Truva uçağı Sofya'ya kaçırıldı. Bir gün sonra yolcuları serbest bırakan 4 hava korsanı Bulgaristan'a iltica etti.
1976 - Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) kuruldu.
1980 - Yönetmen Ömer Kavur'un filmi Yusuf ile Kenan Milano'da altın madalya aldı.
1983 - Batı Almanya ve Fransa'da 1 milyon 500 bin kişi nükler karşıtı protesto gösterisi yaptı.
1988 - Barış Manço'nun televizyon programı 7'den 77'ye TRT'de başladı.
1988 - Eski Diyarbakır Askeri Cezaevi İç güvenlik Komutanı Binbaşı Esat Oktay Yıldıran İstanbul'da öldürüldü.
1993 - Diyarbakır'ın Lice ilçesinde çıkan çatışmada Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın şehit oldu. İlçede sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
1997 - Kültür Bakanlığı, Oscara gidecek film olarak Eşkıyayı seçti.
2005 - Eurovision Şarkı Yarışması'nın 50. yılı şerefine Danimarka'da en iyi 14 şarkının yarıştığı bir yarışma yapıldı. İsveçli ABBA grubunun 1974 yılında yarışan Waterloo şarkısı birinci seçildi.
2009 - Windows 7 resmi olarak piyasaya çıktı.
 
Say�sal Loto
02.11.2019 Tarihli �ekili� Sonucu062931324445
 
Ar�iv
 
 
Kurumsal

��erik

GÜNDEM

SİYASET

DÜNYA

Yukarı Çık