ŞANLIURFASPOR, BURDUR KAMPINDA TEMPOYU ARTIRIYOR
Hatice URAL IZGÖRDÜ

SAHİ NE OLDU BİZE BÖYLE

Hatice URAL IZGÖRDÜ
[email protected]

 
28 Ekim 2017 Cumartesi 12:20
Okunma: 1135
Yorum YapYazdır
 

Düşünüyorum da ne güzeldik biz eskiden yürekler iç içeyken herkes iç içe birlik beraberlik içinde komşusunun derdiyle üzülür mutluluğuna da sevinirdi Evlerde birbirine bitişik damlar yan yana yani istesen mahallenin bi ucundan öbür ucuna gidilirdi. Akşam üstleri damlar sulanır süpürülür yataklar dama taşınır aynı saatlerde komşuların çoğu damlarda kısaca sohbet edilirdi. Gün içinde yapılanlar anlatılır, yarın ki yemek tüyoları alınırdı.

Dama serilen kilimlerin üzerine sofralar serilir evin büyükleri baş tarafta yerini alırdı. Ya çocuklara ne demeli sokaktan zorla alınır eli yüzü yıkanır daha yemek ağzındayken boynu bükülür yer tahtası yataklara uzatılır mutlu uyurlardı.

Şimdiki gibi üzerine bombalar yağdırılarak korkudan uyumazlardı. Acıyı, mutluluğu paylaşırken bile çok zariftik biz ,mahallede biri ölse herkes evini açar taziye için kimin evi müsaitse büyükse orda yapılırdı. Bir kaç kişi yemeklerden sorumlu olur köyün veya mahallenin büyükleri en az 3 gün orda kalır hane halkına teselli verir, gelen misafirlere yer gösterir hoş geldin yapar sahiplenirdi acısını.

Ya komşular ölü sahibinden utanırdı. Günlerce çamaşır yıkamaz, televizyon açmaz, hamama düğüne pikniğe gitmez , makyaj yapmaz ve renkli yeni gezmelik kıyafet giymezlerdi. Hatta taziye sahibi aynı kıyafeti gece yıkar kurutur yine giyer ölüsünün 40'ı çıkana kadar değişmezdi.. Bizim evi hatırlıyorum da damı yoktu.

Çardak lı 2 odadan oluşan önünde balkon gibi bir yer vardı. Çok büyük değildi Urfa da hayat denirdi ki gerçekten hayat vardı. Avlusunda tahtlarda yatardık. Babam memurdu bu yüzden akşam yemeklerimiz hep aynı saatlerde olurdu. Yemekten kalkar kalkmaz dedemle ninem bize gelirlerdi. Yemekten sonraki çayla beraber babamın kitap okuması başlardı arkası yarın gibi. Bu sürekli böyleydi.

Hemen hemen her gece ne kadar sürer görmez çok geçmeden uyurdum. Sadece okuma adına tek hatırladığım Battalgazi kitabında çok az olan atlılar savaşmak için gelirken dallardan atlarına kanatlar gibi bağladıkları tozu dumana katarak gelirken düşmanın korkup kaçtığıydı. Ayrıca teyzemler de bize yakın otururlardı ama dedemler bizi hep tercih ederlerdi. Babam küçük bir bahçe yapmış avlunun köşesine ve o zamanlar görülmemiş değişik açan çiçeklerden donatmıştı.

Gelin tacı, saat çiçeği ve Japon gülü vardı. Küçük ve özenerek yapılan bahçenin kenarına renkli floresan yani şimdiki Led ışıklar gibi ışıklandırmıştı. İçine de bana büyük bir salıncak yapmıştı. Evin etrafını nezih bir kafeteryayı andırır şekilde ışıklandırmıştı. Öyle evimize herkes istediği saatte gelemezdi. Babam disiplinli seviyeli olduğu için mahalleli çekinirdi ama resmi bir işleri olduğunda babama sorarlardı mutlaka. Ayrıca bana da sokakta oynamak yasaktı. Hatta arkadaşım Keziban’a imreniyordum.

Babasının kamyonu vardı işe gittiğinde bir kaç gün eve gelmezdi. Keşke benimde babam şoför olsa derdim . Ne güzel sokakta oynardım diye çokta içimden geçirmedim değil . Keziban’ in babası her hafta sonu kamyonunu mahallenin meydanına getirir herkes eşyasını alır kamyona binerdi pikniğe gidilirdi. Menfaatsiz, çıkarsız sevgiyi yürekten verirken arkadaşımın babasının kocamandı yüreği.

Yardımlaşmanın ne demek olduğunun bilincini arar olduk. Bugün bile halen Urfa da kalan komşularımızla görüşüyor hasretle kucaklaşıyoruz. Gördüğümüzde günümüzdeki deyimiyle sanki doğal katkısız organik gibi ve geçmişimle beraber beni anamı babamı biliyor kendilerinin bir parçası olarak görüyorlar.

Sonuç olarak Bir lokma ekmeği bölüşürken, komşularımızın yanından selamsız sabahsız geçmezken, Sevmek ve sevilmek ayaklar altına alınmamışken Ne Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden...! Şimdiye bakıyorum biz niye böyle olduk diye düşünmeden edemiyorum. Artık kimse kimseyi sormuyor, samimi değil, neme lazımcılık ,aman benim derdim başımdan aşmış birde onumu düşünemem vs. Çok tasvip etmesem de biz eskiden daha güzeldik çünkü Urfa’nın usulü buydu. Sahi ne oldu bize böyle ?.....  

 
28 Ekim 2017 Cumartesi 12:20
Okunma: 1135
Yorum YapYazdır
(0 Yorum Yapıldı)Yorumlar
<p>Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.</p>
Yazarlar
Yazarlar RSS Beslemesi
 
 
Anket
YEREL SEÇİMLERDE OY VERME KRİTERİNİZ NE OLUR
ADAY ÖNEMLİ
PARTİ TERCİHİM ÖNEMLİ
FİKRİM YOK
 
Son 24 Saat
Haberler RSS Beslemesi
 
Lig Puan Durumu
 
Tak�mlar
O
G
B
M
P
1
Fenerbahçe
7
7
0
0
21
2
Galatasaray
7
6
1
0
19
3
Yukatel Adana Demirspor
8
5
2
1
17
4
Beşiktaş
7
4
1
2
13
5
Trabzonspor
8
4
0
4
12
6
Kasımpaşa
7
3
3
1
12
7
Atakaş Hatayspor
7
2
5
0
11
8
Çaykur Rizespor
7
3
2
2
11
9
MONDİHOME KAYSERİSPOR
7
2
4
1
10
10
Corendon Alanyaspor
8
2
4
2
10
11
BITEXEN ANTALYASPOR
7
2
3
2
9
12
Tümosan Konyaspor
7
2
3
2
9
13
EMS YAPI SİVASSPOR
7
1
4
2
7
14
MKE Ankaragücü
7
1
3
3
6
15
VavaCars Fatih Karagümrük
8
1
3
4
6
16
Gaziantep FK
7
2
0
5
6
17
SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL A.Ş.
7
0
4
3
4
18
Rams Başakşehir
7
1
1
5
4
 
�ampiyonlar Ligi
 
UEFA Avrupa Ligi
 
Alt Lig
 
S�per Loto
31.10.2019 Tarihli �ekili� Sonucu062224283446
 
 
�ans Topu
30.10.2019 Tarihli �ekili� Sonucu011030323403
 
On Numara
04.11.2019 Tarihli �ekili� Sonucu01102527293839404347484950515262646874757778
 
Namaz Vakitleri
 
  • �msak05:09
  • G�ne�06:47
  • ��len12:19
  • �kindi15:11
  • Ak�am17:31
  • Yats�18:57
 
Tarihte Bug�n
1806 - 16 Alman emperyal devleti, Kutsal Roma İmparatorluğu'ndan ayrılarak Rhine Konfederasyonu'nu kurdu.
1878 - Osmanlı İmparatorluğu, Kıbrıs adası yönetimini Birleşik Krallık'a devretti.
1923 - İstiklâl Marşı için Ali Rifat Bey'in (Çağatay) bestelediği eser seçildi. Bu marş 7 yıl okunduktan sonra 1930'da Zeki Bey'in (Üngör) bestesiyle değiştirildi.
1932 - Türk Dil Kurumu kuruldu.
1933 - ABD Kongresi asgari ücreti belirledi: saat başına 33 cent.
1936 - Berlin Olimpiyatları'nda Türkiye'ye ilk olimpiyat madalyasını, güreşte 71 kiloda üçüncü olan Mersinli Ahmet getirdi.
1944 - İstanbul Yüksek Mühendis Okulu yeniden düzenlenerek İstanbul Teknik Üniversitesi haline getirildi. Teknik Üniversite; inşaat, mimarlık, makina ve elektrik fakülteleri olmak üzere dört fakülteye ayrıldı.
1947 - Adigey Cumhuriyeti üçüncü devlet başkanı Aslan Tkhakushinov doğdu.
1947 - Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye arasında askeri ve ekonomik yardımı öngören ilk ikili anlaşma imzalandı.
1948 - Ruhi Sarıalp, Londra Olimpiyatları'nda üç adım atlamada üçüncü oldu.
1950 - René Pleven, Fransa başbakanı oldu.
1951 - İstanbul Sultanahmet Adliye Sarayı'nın temeli atıldı.
1958 - Kıbrıs'ta olaylar tırmanıyor. 5 Kıbrıslı Türk pusuya düşürülerek öldürüldü.
1960 - Celâl Bayar, vatana ihanet suçuyla Yüce Divan'a sevkedildi.
1967 - Newark'da (New Jersey) altı gün sürecek olan ırkçı ayaklanmalar başladı. Sonuçta 27 kişi hayatını kaybetti.
1973 - Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk Orman Suçları Affı Kanunu'nu veto etti.
1977 - Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Halil Tunç: 'Milliyetçi Cephe (MC) hükümeti kurulur ve güvenoyu alırsa genel greve gideriz' dedi.
1991 - İstanbul'un üç ayrı yerinde yapılan polis baskınlarında Dev-Sol üyesi 10 kişi öldürüldü. Örgütün eski yöneticilerinden Paşa Güven de aynı gün Paris'te öldürüldü.
1993 - Türkiye güzeli Arzum Onan Avrupa güzeli seçildi.
1993 - Japonya'nın Tokyo adası açıklarında meydana gelen ve Richter ölçeğine göre 10.5 şiddetindeki depremin yarattığı tsunami 3000 kişinin ölümüne neden oldu.
1993 - Hülya Avşar, "Berlin in Berlin" filmindeki rolüyle Moskova Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı.
1994 - Kapatılan Demokrasi Partisi'nin eski milletvekilleri Selim Sadak ile Sedat Yurttaş tutuklandı.
1997 - Mesut Yılmaz başbakanlığındaki 55. hükümet güvenoyu aldı. Anasol-D olarak anılan koalisyon hükümeti ANAP, DSP, Demokratik Türkiye Partisi (DTP) ve 1 bağımsız üyeden oluşuyordu.
2000 - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Avrupa Birliği'nden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak kabineye girdi.
2002 - Ontario'da (Kanada) aynı cinsten insanların evliliği yasalaştı.
2002 - Faslı askerlerin, Akdeniz`de yerleşimin olmadığı İspanya`ya ait küçük bir adacığa çıkarak Fas bayrağı dikmesi, İspanya ve AB tarafından protesto edildi.
2004 - Pedro Santana Lopes, Portekiz başbakanı oldu.
2006 - Hizbullah'ın kuzey İsrail topraklarına füze saldırılarında bulunması ve 8 İsrail askerini öldürüp 2 tanesini esir alması, 2006 İsrail-Lübnan Krizi'ni başlattı.
 
Say�sal Loto
02.11.2019 Tarihli �ekili� Sonucu062931324445
 
Ar�iv
 
 
Kurumsal

��erik

GÜNDEM

SİYASET

DÜNYA

Yukarı Çık