Rahmetiyle bizleri karşılayan, bereketi ile kucaklayan, Müslümanlara sabrı, nimete şükrü, yanı başımızdakini fark etmeyi ve paylaşmayı öğreten on bir ayın sultanı Ramazan ayını geride bırakarak, mutluluk ve sevincin, sevginin ve kardeşliğin topluma dalga dalga yayıldığı Ramazan Bayramına kavuşmuş bulunuyoruz. 

Mesçi açıklamasını şöyle sürdürdü; Ramazan Bayramı, “Ben’i” “Biz” yapan yüce dinimizin rahmet kaynaklı çağrısına kulak verilip, yanı başımızdakinin fark edildiği ve gözetildiği, toplumda açılan sosyal yaraların sarıldığı, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızın yeniden güç kazandığı çok özel günlerdir. Öyleyse bu bayramda büyüklerimizi, annemizi, babamızı, yakınlarımızı, komşularımız ve dostlarımızı ziyaret edelim. Dargınlıklara son verelim. Başta Suriye, Irak, Gazze, Arakan, Doğu Türkistan, Bangladeş, Somali olmak üzere zorda ve darda olan bütün kardeşlerimize dua edelim. Yetimlerin, gariplerin, kimsesizlerin tebessümüyle bayramlarımızı aydınlatalım. Merhamet kuraklığı çeken insanlığın merhameti yeniden kuşanması için tutuşturulmuş bir rahmet meşalesi olan Bayramın kıymetini bilelim, hak-hukuk tanımayan zulüm ve haksızlıkları yeryüzüne yaygınlaştırmaya çalışanlara karşı birlik olalım, dik duralım. Hakk’ın yanında yer alalım, mazlumları ezerek muktedir olanlara karşı saflarımızı sıklaştıralım. 

Bu duygular içinde tüm İslâm âleminin mübarek Ramazan bayramlarını tebrik ediyor; bayramın, başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere âlem-i İslâm ve insanlık için hakikî anlamda bir bayram ve sevince dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.