Memur-sen ve Eðitim bir Sen Þanlýurfa Ýl Baþkaný Ýbrahim Coþkun Boðaziçi Üniversitesinde yaþanan olaylar ile ilgili yaptýðý açýklamada þu ifadelere yer verildi. "Taksim Gezi Parký’nda aðaçlarýn yerinin deðiþtirilmesini ‘aðaçlar katlediliyor’ bahanesiyle fýrsata çevirmeye çalýþanlar, 28 Þubat’ýn psikolojik harekâtýný andýran söylem, yöntem ve eylemlerle darbe arayýþýna girenler, Boðaziçi Üniversitesi’ndeki ortamý kendisine uygun bir zemin olarak görenler yeni bir tezgâh peþindeler.
Hukuka, kanuna ve mevzuata uygun olarak gerçekleþtirilen rektör atamasýný kendi ideolojik saplantýlarýna uygun bulmayanlar, algýsal yöntemlerle, tepkisel söylemlerle bir eylem kapasitesi oluþturma gayretkeþliði içindeler.
Yeni atanan rektörün daha önce bir siyasi partiden aday olduðu bahanesiyle rektör olarak görevlendirilmesine karþý çýkanlarýn siyasi özgürlüklerden ne anladýðý, amaçlarýnýn bilim deðil, sadece ideoloji olduðu, bazý hak ve özgürlükleri sadece kendilerine yakýþtýrdýklarý, vandallýklarýndan ve sürekli darbe arayýþlarýndan açýkça belli olmaktadýr.
Ýliklerine kadar iþlemiþ vesayetçi, darbeci ahlaksýzlýkla hareket edenlerin kamu kurumlarýnýn devlete ait millete hizmet mekâný olduðunu bilmeleri, bilmiyorlarsa da öðrenmeleri gerekmektedir.
Bu güruh, her ortamda akademisyenlere ve kamu görevlilerine siyaset yasaðýnýn kaldýrýlmasýný savunurken, kendilerinden görmedikleri kiþilere karþý ne kadar gaddar ve sekter olduklarýný bir defa daha gösterdiler. Gösteri adý altýnda sürdürülen arbedede üniversite öðrencilerinden ziyade terör örgütleriyle iltisaklý kiþilerin olmasý, iþin amacýný ve meþruiyet derecesini zaten göstermektedir.
Ayrýca, nereden zuhur ettikleri belli olmayan sapkýn bireylerin oluþturulan kaotik ortamda ortaya çýkmalarý, kendilerine alan açmaya çalýþmalarý, seslerini duyurma gayretleri, bu topraklarda asla gerçekleþmeyecek meþruiyet arayýþýyla kinlerini kusmalarý beyhude bir çýrpýnmadýr.
Kýblemiz olan Kâbe’nin resmini saygýsýzca yere atanlar, kendi öðrencilerini fiþleyenler, ‘mesele Boðaziçi deðil, sen hâlâ anlamadýn mý’ pankartýyla ‘Gezi’yle akrabalýðýný ortaya koyanlar, aradýklarýný asla bulamayacaklardýr.
Milletimiz, bu ve benzeri olaylarý ve tezgâhlarý basiretiyle görmekte, ferasetiyle deðerlendirmekte, sabýrla ve tahammülle izlemektedir. Biz her zaman düþünce ve fikir özgürlüðünden yanayýz. Maðdur olan herkesin hakkýný ararýz, sözcülüðünü yaparýz. Fikrine katýlmasak bile herkesin düþüncesini ifade etmesinden yanayýz. Ülkemizde elbette insanlar demokratik haklarýný kullanmalý, gösteri yapabilmeli, yürüyüþle hak arayabilmelidir.
Ancak küresel güçlere payandalýk yapanlarýn, ipleri emperyalistlerin elinde olan kuklalarýn, kendini kamufle eden etki ajanlarýnýn, milletin iradesine ipotek koymak isteyenlerin, vesayet özlemiyle her þeye teþne olanlarýn vandallýklarýný özgürlük saymak safdilliktir. Eðitim-Bir-Sen olarak, yasaklarýn ve sýnýrlamalarýn kalkmasý, özgürlük alanlarýnýn geniþlemesi için mücadele ederken; görüntüsü yerli, zihniyeti yabancý, istiklal mücadelesinin manasýný bilmediði için istikbali müstemleke temsilciliði olarak hayal eden, kaosla beslenen bu zihniyetin milletimizin iradesine ket vurmasýna, devletin baðýmsýzlýðýna karþý, 28 Þubat’ta, 17/25 Aralýk’ta, 15 Temmuz’da olduðu gibi, ayný kararlýlýkla duracaðýz.
Henüz kimse yorum yapmamýþ, ilk yorum yapan siz olun.